****** ve Türk Sporu

[Mujax]

****** her alanda olduğu gibi, milletine spor alanında da bir çok hizmetlerde bulunmuştur. Sporun evrensel büyüklüğünün farkına varan Mustafa Kemal ******, bu alanda da sayısız yeniliklere imza atmış ve kendiside bizzat halkı ile beraber spor yapmayı da ihmal etmemiştir. ******'ün spora ve sporcuya verdiği destek her zaman üst seviyede olmuş ve bugünkü bir çok spor dalındaki başarıların temeli onun zamanında atılmıştır.

****** spor faaliyetlerini Türk gençliğinin milli terbiyesinin ana unsurlarından biri olarak görmüştür. Sporcu bir kişiliğe sahip olan ulu önder, gençliğin, beden terbiyesi ve spor anlayışına yakışır halde bedenen, ruhen, zihnen ve ahlaken en üst seviyede olmasını arzu etmiştir. Emanet ettiği cumhuriyeti sağlam bedenli ve sağlam fikirli Türk gençliğinin daima ileriye götüreceğinden son derece emin bir duruş sergilemiştir. ****** bütün spor dallarını çok severdi. Özellikle güreş sporuna meraklıydı. Güreş müsabakalarını sürekli takip eder ve güreşçilerin galibiyetiyle kendiside sevinir ve heyecanlanırdı. Galip gelen güreşçileri ödüllendirir ve onlarla sohbette ederdi.Ağırsiklet dünya şampiyonumuz Çoban Mehmet'le bir keresinde sohbet ederken, Çoban Mehmet'e şöyle demişti :"Sen herkesi yeniyorsun, peki benimle güreş tutsan beni de yenebilir misin?..." Çoban Mehmet'in cevabı ise şöyledir:" Paşam ,sizi bütün dünya yenemedi ki ben nasıl yeneyim?..." ******, bu cevap karşısında duygulanarak onu alnından öpmüştür.

******'ün en çok sevdiği ve yaptığı sporlar ise binicilik, yüzme ve kürek sporlarıdır. Fırsat buldukça Florya'da bu sporlarla ilgilenirdi. Sporun ülke genelinde yaygın hale gelmesi, ******'ün spor politikasından kaynaklanmaktadır. 1924 yılında çıkarılan 'köy yasası' ile atıcılık, cirit ve güreş özendirilmiş, yine 1930 yılında çıkarılan 'belediye yasası' ile spor alanları, stadyumların yapılması ve işletilmesi ile bazı yükümlülükler getirilmiştir. Ayrıca Halk evlerinin yapması gereken faaliyetleri arasına sporda eklenmiştir. 19 Mayıs 1919 yılında Samsuna ayak bastığı o önemli günü Türk gençliğine armağan eden ******, her zaman gençliği düşünmüş ve gençliğe güvenmiştir.

******'ün bizzat verdiği talimatla hazırlanan ve ülke sporumuzu tam 48 yıl yönlendiren 3530 sayılı " Beden Terbiyesi Kanunu " 29 Haziran 1938 günü kabul edilmiştir. ****** gençleri çok sever ve değer verirdi. Bu yüzden Türkiye Cumhuriyeti'nin geleceğini gençlikte görür ve her fırsatta dile getirirdi. Toplum sağlığının da mutlak spordan geçtiğini belirtmiş, toplumca spor anlayışının gelişmesi için ömrü boyunca çalışarak bu günkü gelinen noktanın baş mimarı olmuştur. Bizlerde ******'ün Türk spor ve sporcusuna olan güvenine mutlak layık bir toplum haline gelmek için çok çalışmalı ve dünya genelinde başarıdan başarıya koşmalıyız.