RV .ıllı. RockVizyon.com
Hoş Geldiniz.

RockVizyon (RV) yeni yüzü, yeni vizyonu ve bütün yenilikleriyle tekrar sizlerle beraber! Sitemizde aradığınız herşeyi bulabilirsiniz, hayata dair herşey! Sitemizi kullanabilmek için (ücretsiz) üye olabilirsiniz. Tek yapmanız gereken şey "Kayıt ol" butonuna tıklamanız.

Join the forum, it's quick and easy

RV .ıllı. RockVizyon.com
Hoş Geldiniz.

RockVizyon (RV) yeni yüzü, yeni vizyonu ve bütün yenilikleriyle tekrar sizlerle beraber! Sitemizde aradığınız herşeyi bulabilirsiniz, hayata dair herşey! Sitemizi kullanabilmek için (ücretsiz) üye olabilirsiniz. Tek yapmanız gereken şey "Kayıt ol" butonuna tıklamanız.
RV .ıllı. RockVizyon.com
Would you like to react to this message? Create an account in a few clicks or log in to continue.
Galeri


Atatürk'ün Türk Diline Verdiği Önem Empty
Similar topics
    En son konular
    » 28-29 AĞUSTOS DOROCK HAFTASONU PROGRAMI
    Atatürk'ün Türk Diline Verdiği Önem Soncev11C.tesi Ağus. 28, 2010 7:15 am tarafından Dorock Bar

    » DOROCK HAFTASONU ETKİNLİKLERİ
    Atatürk'ün Türk Diline Verdiği Önem Soncev11Cuma Ağus. 27, 2010 7:27 am tarafından Dorock Bar

    » 26 AĞUSTOS PERŞEMBE
    Atatürk'ün Türk Diline Verdiği Önem Soncev11Perş. Ağus. 26, 2010 6:38 am tarafından Dorock Bar

    » Heaven Can Wait / Metalcore
    Atatürk'ün Türk Diline Verdiği Önem Soncev11Çarş. Ağus. 25, 2010 7:43 am tarafından woundedrider

    » Heaven Can Wait / Metalcore
    Atatürk'ün Türk Diline Verdiği Önem Soncev11Çarş. Ağus. 25, 2010 7:42 am tarafından woundedrider

    » 25 AĞUSTOS ÇARŞAMBA - SST @ DOROCK
    Atatürk'ün Türk Diline Verdiği Önem Soncev11Çarş. Ağus. 25, 2010 6:23 am tarafından Dorock Bar

    » 24 AĞUSTOS SALI 22:30 - OKBAND
    Atatürk'ün Türk Diline Verdiği Önem Soncev11Salı Ağus. 24, 2010 7:20 am tarafından Dorock Bar

    » 23 AĞUSTOS PAZARTESİ 22:00 - 70LİK
    Atatürk'ün Türk Diline Verdiği Önem Soncev11Ptsi Ağus. 23, 2010 7:03 am tarafından Dorock Bar

    » DOROCK 22 AĞUSTOS PAZAR 22:00 KIRMIZI
    Atatürk'ün Türk Diline Verdiği Önem Soncev11Paz Ağus. 22, 2010 9:18 am tarafından Dorock Bar

    Giriş yap

    Şifremi unuttum

    Kimler hatta?
    Toplam 5 kullanıcı online :: 0 Kayıtlı, 0 Gizli ve 5 Misafir :: 1 Arama motorları

    Yok

    [ Bütün listeye bak ]


    Sitede bugüne kadar en çok 185 kişi C.tesi Tem. 29, 2017 3:57 am tarihinde online oldu.
    28-29 AĞUSTOS DOROCK HAFTASONU PROGRAMI

    C.tesi Ağus. 28, 2010 7:15 am tarafından Dorock Bar

    Merhaba Arkadaşlar,

    Yeniliklerle devam ediyoruz.
    Basketbol Dünya Kupası Maçları Dorock Bar'da dev ekranda gösterilecektir.

    Haftasonu programımız ise şu şekilde olacak:


    28 AĞUSTOS CUMARTESİ

    21:00 - RAZOR

    Atatürk'ün Türk Diline Verdiği Önem RAZOR

    Razor, thrash heavy metal ağırlıklı bir cover grubudur. Grubun hedefi, repertuarları doğrultusunda her tür metal müzikten …

    [ Okuma komple ]

    Yorum: 0

    DOROCK HAFTASONU ETKİNLİKLERİ

    Cuma Ağus. 27, 2010 7:27 am tarafından Dorock Bar

    DOROCK BAR - CUMA VE HAFTASONU PROGRAMI

    CUMA

    21:00 - ROXTREME

    Atatürk'ün Türk Diline Verdiği Önem ROXTREME

    Barış Bal - Lead Vocals
    Erdem Karaman - Electric Guitars
    Aytek Can - Electric Guitars & Backing Vocals
    Koray Dinçalp - Bass Guitars & Backing Vocals
    Ozan Oğuz - Drums
    Arda Özüpek - Keyboards
    Elif Karacan - Photographer
    Özgehan Özturan - Tone Meister



    [ Okuma komple ]

    Yorum: 0

    26 AĞUSTOS PERŞEMBE

    Perş. Ağus. 26, 2010 6:38 am tarafından Dorock Bar

    PERŞEMBE
    23:00 - YUSUF UĞURER BAND

    Atatürk'ün Türk Diline Verdiği Önem YUSUF

    Lirik Tenor ses rengiyle, özellikle David Coverdale,Robert Plant,Ian Gillan ve Ronnie James Dio'nun vokallerini seslendiriş tarzı ve becerisiyle hafızalara kazınmıştır. Kendi şarkılarının yanısıra, günümüz Türkçe/İngilizce Rock ve Pop Rock şarkılarından, 70, 80 ve 90'lı yılların hit olmuş Hard Rock …

    [ Okuma komple ]

    Yorum: 0

    25 AĞUSTOS ÇARŞAMBA - SST @ DOROCK

    Çarş. Ağus. 25, 2010 6:23 am tarafından Dorock Bar

    25 AĞUSTOS ÇARŞAMBA
    23:00 - SST

    Atatürk'ün Türk Diline Verdiği Önem SST

    Vokaller : Gülay Erol
    Gitar ve Geri Vokal :Tanıl Çağdaş
    Klavye : Arda Özüpek
    Bas : Can Yücel Korkut
    Davul : Çağlar Aytan

    2010; Tam Playlistimiz!

    Bruce Dickinson - Tears Of A Dragon
    Deep Purple - Black Night
    Deep Purple - Highway Star
    Deep Purple – Perfect Strangers
    Deep Purple – Smoke On The Water


    [ Okuma komple ]

    Yorum: 0

    24 AĞUSTOS SALI 22:30 - OKBAND

    Salı Ağus. 24, 2010 7:20 am tarafından Dorock Bar

    24 AĞUSTOS SALI

    22:30 - O.K.BAND

    Atatürk'ün Türk Diline Verdiği Önem OKBAND

    "Blues" çatısı altında varolan her tarzda (shuffle, rock 'n' roll, oniki sekiz, soul vs.) çalar, söyler.
    Repertuarında 120 adet; Shuffle Blues, Rhythm & Blues, 12/8 Blues, Funky Soul, Blues Rock ve Rock'n'Roll şarkı barındırır.
    Suat Aktar - Ritm Gitarcı, Şarkıcı
    Berkant Çelen - …

    [ Okuma komple ]

    Yorum: 0

    23 AĞUSTOS PAZARTESİ 22:00 - 70LİK

    Ptsi Ağus. 23, 2010 7:03 am tarafından Dorock Bar

    23 AĞUSTOS PAZARTESİ 22:00 - 70LİK

    70LİK Ne yapar, Ne çalar?

    Atatürk'ün Türk Diline Verdiği Önem 70lik

    2006 mayısında kurulan grubumuz, adından da anlaşıldığı gibi 70'leri coverlayıp 70'lik içiyor.
    Amacımız, rock müziğini kökenlerinden alıp geldiği noktaya kadar dinleyicimize sunmaktır. Grup
    üyeleri, 70'lik grubunda buluşmadan önce değişik gruplarda görev almışlardır. …

    [ Okuma komple ]

    Yorum: 0

    DOROCK 22 AĞUSTOS PAZAR 22:00 KIRMIZI

    Paz Ağus. 22, 2010 9:18 am tarafından Dorock Bar

    PAZAR:

    22:00 - KIRMIZI

    Atatürk'ün Türk Diline Verdiği Önem KIRMIZI-1

    Kan, ateş, aşk, şehvet, öfke, heyecan, güç, cesaret ve tehlike…Hepsinin rengi aynı;
    Karakterlerini KIRMIZI olarak betimleyen grup yırtıcı, sert ve cesur duruşlarını müziklerine de yansıtıyor.
    Enerjik sahne performansları ve güçlü soundları ile 2010 yılını kırmızıya boyamaya hazırlanan grup 2005 yılında …

    [ Okuma komple ]

    Yorum: 0

    DOROCK 21 AĞUSTOS CUMARTESİ PROGRAMI

    C.tesi Ağus. 21, 2010 6:56 am tarafından Dorock Bar

    CUMARTESİ

    22:30 - RAZOR

    Atatürk'ün Türk Diline Verdiği Önem RAZOR

    Razor, thrash heavy metal ağırlıklı bir cover grubudur. Grubun hedefi, repertuarları doğrultusunda her tür metal müzikten örnekler verebilmek ve her tür metal müzik dinleyicisine hitap edebilmektir. Grubun temelleri aslen 2007 mayısında atılmıştır fakat türlü kadro değişiklikleri ve repertuar problemleri …

    [ Okuma komple ]

    Yorum: 0

    20 AĞUSTOS CUMA @ DOROCK

    Cuma Ağus. 20, 2010 7:33 am tarafından Dorock Bar

    CUMA

    21:00 - ROXTREME

    Atatürk'ün Türk Diline Verdiği Önem ROXTREME

    Barış Bal - Lead Vocals
    Erdem Karaman - Electric Guitars
    Aytek Can - Electric Guitars & Backing Vocals
    Koray Dinçalp - Bass Guitars & Backing Vocals
    Ozan Oğuz - Drums
    Arda Özüpek - Keyboards
    Elif Karacan - Photographer
    Özgehan Özturan - Tone Meister

    00:30 - ELECTRIC CIRCUS

    Atatürk'ün Türk Diline Verdiği Önem …

    [ Okuma komple ]

    Yorum: 0

    ÇARŞAMBA @ DOROCK BAR

    Çarş. Ağus. 18, 2010 8:04 am tarafından Dorock Bar

    ÇARŞAMBA
    23:00 - SST

    Atatürk'ün Türk Diline Verdiği Önem SST

    Vokaller : Gülay Erol
    Gitar ve Geri Vokal :Tanıl Çağdaş
    Klavye : Arda Özüpek
    Bas : Can Yücel Korkut
    Davul : Çağlar Aytan

    2010; Tam Playlistimiz!

    Bruce Dickinson - Tears Of A Dragon
    Deep Purple - Black Night
    Deep Purple - Highway Star
    Deep Purple – Perfect Strangers
    Deep Purple – Smoke On The Water
    Deep Purple – …

    [ Okuma komple ]

    Yorum: 0

    17 AĞUSTOS SALI OK.BAND @ DOROCK

    Salı Ağus. 17, 2010 6:21 am tarafından Dorock Bar

    SALI

    22:30 - O.K.BAND

    Atatürk'ün Türk Diline Verdiği Önem OKBAND

    "Blues" çatısı altında varolan her tarzda (shuffle, rock 'n' roll, oniki sekiz, soul vs.) çalar, söyler.
    Repertuarında 120 adet; Shuffle Blues, Rhythm & Blues, 12/8 Blues, Funky Soul, Blues Rock ve Rock'n'Roll şarkı barındırır.
    Suat Aktar - Ritm Gitarcı, Şarkıcı
    Berkant Çelen - Gitarcı
    Fehmi …

    [ Okuma komple ]

    Yorum: 0

    DOROCK 16 AĞUSTOS P.TESİ 22:00 - 70LİK

    Ptsi Ağus. 16, 2010 7:24 am tarafından Dorock Bar

    PAZARTESİ
    22:00 - 70'LİK

    Atatürk'ün Türk Diline Verdiği Önem 70lik

    2006 mayısında kurulan grubumuz, adından da anlaşıldığı gibi 70'leri coverlayıp 70'lik içiyor. Amacımız, rock müziğini kökenlerinden alıp geldiği noktaya kadar dinleyicimize sunmaktır. Grup üyeleri, 70'lik grubunda buluşmadan önce değişik gruplarda görev almışlardır. İnandıkları müziğin her zaman arkasında …

    [ Okuma komple ]

    Yorum: 0

    Dorock 14-15 Ağustos Haftasonu Programı

    C.tesi Ağus. 14, 2010 7:39 am tarafından Dorock Bar

    DOROCK BAR'DA CUMARTESİ KONSERLERİ

    22:30 - RAZOR

    Atatürk'ün Türk Diline Verdiği Önem RAZOR

    Razor, thrash heavy metal ağırlıklı bir cover grubudur. Grubun hedefi, repertuarları doğrultusunda her tür metal müzikten örnekler verebilmek ve her tür metal müzik dinleyicisine hitap edebilmektir. Grubun temelleri aslen 2007 mayısında atılmıştır fakat türlü kadro değişiklikleri ve …

    [ Okuma komple ]

    Yorum: 0

    Dorock bar 13 Ağustos Cuma 21:00 Roxtreme - 00:30 Electric Circus

    Perş. Ağus. 12, 2010 10:38 am tarafından Dorock Bar

    CUMA

    21:00 - ROXTREME

    Atatürk'ün Türk Diline Verdiği Önem ROXTREME

    Barış Bal - Lead Vocals
    Erdem Karaman - Electric Guitars
    Aytek Can - Electric Guitars & Backing Vocals
    Koray Dinçalp - Bass Guitars & Backing Vocals
    Ozan Oğuz - Drums
    Arda Özüpek - Keyboards
    Elif Karacan - Photographer
    Özgehan Özturan - Tone Meister

    00:30 - ELECTRIC CIRCUS

    Atatürk'ün Türk Diline Verdiği Önem …

    [ Okuma komple ]

    Yorum: 0

    Dorock Bar 12 Ağustos Perşembe 23:00 Yusuf Uğurer

    Perş. Ağus. 12, 2010 6:34 am tarafından Dorock Bar

    PERŞEMBE
    23:00 - YUSUF UĞURER BAND

    Atatürk'ün Türk Diline Verdiği Önem YUSUF

    Lirik Tenor ses rengiyle, özellikle David Coverdale,Robert Plant,Ian Gillan ve Ronnie James Dio'nun vokallerini seslendiriş tarzı ve becerisiyle hafızalara kazınmıştır. Kendi şarkılarının yanısıra, günümüz Türkçe/İngilizce Rock ve Pop Rock şarkılarından, 70, 80 ve 90'lı yılların hit olmuş Hard Rock …

    [ Okuma komple ]

    Yorum: 0

    Dorock Bar 11 Ağustos Çarşamba 23:00 - SST

    Çarş. Ağus. 11, 2010 6:50 am tarafından Dorock Bar

    ÇARŞAMBA
    23:00 - SST

    Atatürk'ün Türk Diline Verdiği Önem SST

    Vokaller : Gülay Erol
    Gitar ve Geri Vokal :Tanıl Çağdaş
    Klavye : Arda Özüpek
    Bas : Can Yücel Korkut
    Davul : Çağlar Aytan

    2010; Tam Playlistimiz!

    Bruce Dickinson - Tears Of A Dragon
    Deep Purple - Black Night
    Deep Purple - Highway Star
    Deep Purple – Perfect Strangers
    Deep Purple – Smoke On The Water
    Deep Purple – …

    [ Okuma komple ]

    Yorum: 0

    Istatistikler
    Toplam 403 kayıtlı kullanıcımız var
    Son kaydolan kullanıcımız: seboist

    Kullanıcılarımız toplam 3611 mesaj attılar bunda 1249 konu

    ******'ün Türk Diline Verdiği Önem

    Aşağa gitmek

    Atatürk'ün Türk Diline Verdiği Önem Empty ******'ün Türk Diline Verdiği Önem

    Mesaj tarafından Mujax Salı Eyl. 01, 2009 8:37 pm

    Toplumları millet haline getiren en önemli unsur dildir. Dil, duygu ve düşünceyi insana aktaran bir vasıta olduğu gibi, insan topluluklarının bir yığın ve kitle olmaktan kurtaran, aralarında "duygu ve düşünce birliği" olan bir cemiyet yani 'millet' haline getiren en önemli kültürel değerdir. Ayrıca dil, kültürün temeli olduğu gibi taşıyıcısıdır da... Dili yok ettiğiniz takdirde milli ruh ve kültür diye bir şey kalmaz. Bu sebeple dili korumak, koruyucu tedbirler almak önemlidir.

    Bizler Türk'üz ve dilimiz Türkçe'dir. Türkçe; dünyanın en eski, köklü ve en zengin iki dilinden biridir. Dil bilimcilere göre; kelime türetme yeteneği bakımından da dünyanın en güçlü dilidir. Her konuya ve duruma göre karşılık vermeye en müsait dil yine Türkçe'dir. Ayrıca Türkçe, yazıldığı gibi okunması özelliğiyle de gıpta edilen bir dildir. Türk dilinin bu güzelliğini ve gücünü bilen, Türk dili konusunda önemli çalışmalara imza atan en önemli kişi, hiç şüphe yoktur ki, Türkiye Cumhuriyeti'nin kurucusu Büyük Önder ******'tür. ******, Türk dili konusunda; "Türk milletinin dili Türkçe'dir. Türk dili dünyada en güzel, en zengin ve en kolay olabilecek bir dildir. Onun için her Türk, dilini çok sever ve onu yüceltmek için çalışır. Bir de Türk dili, Türk milleti için kutsal bir hazinedir. Çünkü Türk milleti geçirdiği nihayetsiz felaketler içinde ahlakının, an'anelerinin, hatıralarının, menfaatlerinin, kısacası bugün kendi milliyetini yapan her şeyin dili sayesinde muhafaza olunduğunu görüyor. Türk dili Türk milletinin kalbidir, zihnidir." diyerek hem Türk diline verdiği önemi, duyduğu sevgiyi belirtmekle beraber, Türk dilinin büyüklüğünü ve Türk milleti için önemini ortaya koymuştur.

    ******, bir dil bilimci değildi. Ancak, dile sadece bir devlet adamı ya da siyasetçi gözüyle de bakmıyordu. O, dilin bir milleti meydana getiren unsurları bir arada tutan en önemli etken olduğunu biliyordu. 1931 yılında söylediği sözle bunu açıkça beyan etmişti. "Milletin çok açık niteliklerinden biri de dildir. Türk milletindenim diyen insan her şeyden önce ve kesinlikle Türkçe konuşmalıdır. Türkçe konuşmayan bir insan Türk kültürüne, Türk toplumuna bağlı olduğunu iddia ederse buna inanmak doğru değildir." Ayrıca ******'ün, dil konusundaki hassasiyeti eski tarihlere dayanmaktaydı. 1916 yılında okuduğu şiir kitaplarına dil konusunda notlar düşmesi bunun açık delilidir.

    ******, Türk kimliğini Türkçe ile tanımlıyordu. "TÜRK demek, TÜRKÇE demektir. NE MUTLU TÜRK'ÜM DİYENE!" diyordu. ******'ün Kurtuluş Savaşı'ndan sonraki temel davası Türkçe'yi, dolayısıyla Türk kültür ve kimliğini yabancı boyunduruklardan kurtarma-koruma, bunun için de eğitimi her düzeyde Türkçe ile yapmak, halkın yabancı dille eğitime özenmesini önleyecek tedbirler almak olmuştur. Bu konuda da şunu söyleyecektir: "Kat'i olarak bilinmelidir ki, Türk milletinin dili ve milli benliği bütün hayatında hakim ve esas olacaktır." ****** ayrıca, Türk dilini geliştirerek ve yayarak, bütün Türk dünyasının lehçe farklılıkları giderilerek müşterek bir dil bağı ile birleşmesini, kısaca bütün Türk dünyasında bir kültür birliği meydana getirmek istiyordu. Bu sebeple; "Türkiye dışında kalmış Türkler için, ilkin kültür meseleleriyle ilgilenilmelidir. Nitekim biz Türklük davasını böyle müspet ölçüde ele almış bulunuyoruz. Büyük Türk tarihinde, Türk dilinin kaynaklarına, zengin lehçelerine, eski Türk eserlerine önem veriyoruz. ****** Gölü ötesindeki Yakut Türkleri'nin dil ve kültürlerini bile ihmal etmiyoruz" diyerek Türk dünyasındaki dil ve tarih birliği çalışmalarına ne kadar önem verdiğini gösterir. Ayrıca 1933 yılında, Sovyetler idaresinde kardeşlerimiz olduğunu, bir dağılmanın olacağını, buna hazırlanmamız gerektiğini, bunun için köprüleri sağlam tutmamız gerektiğini söylemiş, kültürün, dilin, tarihin birer köprü olduğunu işaret etmiştir.

    Gazi Mustafa Kemal, Şeyh Sait ayaklanmasının yarattığı bunalımı atlatır atlatmaz, önce 'Türk Dili Encümeni' kurdu. (Dil ve tarih üzerindeki çalışmalar, önceleri 'encümen' biçiminde başladı. Daha sonra bunlar 'Dil Kurumu' ve 'Tarih Kurumu' haline geldiler) ****** bir sözünde, "Milli his ile dil arasında bağ çok kuvvetlidir. Dilin milli ve zengin olması, milli hissin gelişmesinde başlıca müessirdir. Türk dili, dillerin en zenginlerindendir, yeter ki bu dil, şuurla işlensin. Ülkesini ve yüksek istiklâlini korumasını bilen Türk milleti, dilini de yabancı diller boyunduruğundan kurtarmalıdır" demişti. Bu sözünden yola çıkarak Türk Dili Encümeni'nin kuruluş gayesini anlamak mümkün.. Encümenin kuruluşu ile ******, dildeki Arap kökenli sözcükler yerine, halkın içinde yaşayan Türkçe sözcüklerin yerleştirilmesi için bir ön çalışma yaptırıyordu. Her ilde, "Kelime Kolları" kurulmuştu. Öğretmenlerin öncülük ettiği bu kollar, evlerdeki yaşlı insanlarla ilişki kuruyorlar; onların kullandıkları sözcükleri, arapça karşılıkları varsa onları da ekleyerek, Ankara'ya "Dil Encümeni"ne gönderiyorlardı. Gazi Paşa, dili özüne çekmeye, elverdiğince yabancı sözcüklerden arındırmaya kararlı idi. Eğer bir Türk Dünyası yeniden kurulacaksa, onun dili Arap ve Fars dilinin egemenliğinden kurtulmalıydı.

    Tarama kolları, önceleri çok başarılı çalışmalar yaptı. Fakat sonraları, bu kollarda çalışanların devlette itibar kazandığına dikkat edenler, halkın arasına girip sözcük derleyeceklerine 'uydurmayı' daha kolay buldular ve çalışmayı yıprattılar. "Dil Taramaları" göze girmenin, yükselmenin ilk basamağı gibi kullanılmaya başlandı.

    O dönemde bilimadamlarınca 'Güneş Dil Teorisi' ortaya atılmıştı. Teori; bütün dillerin kökünün-aslının aynı olduğu iddiası üzerine kurulu idi. Kök ise; Türkçe idi. Teori, içeride ve dışarıda büyük heyecan uyandırdı. Meksikalılar, ******'e Astekler'e ait bir kitap gönderdiler ve genç, idealist, çalışkan ilim adamlarınca çalışmalar derinleştirildi. Prof. Adile Ayda Etrüsklerin dili-tarihi üzerinde dururken, Hamit Koşay Baskların dilini inceledi. Lakin, Güneş Dil Teorisi'ni beğenenlerde oldu, aşırı bulanlar, yadırgayanlar da.. ******'ün ölümünden sonra bu teori rafa kaldırılacaktır.

    Mustafa Kemal Paşa'nın çevresinde okumuşlardan oluşmuş heyecanlı bir ortam vardı, lakin sayıca sınırlı ve bilgi açısından tam anlamıyla yeterli değildi. Ayrıca inanmış ve sağlam bilgi birikimi olanların sayısı çok azdı; onlar da devlet hizmetindeydiler. Ayrıca ATA, hedeflerini en yakınında olan insanlara bile açıkca ifade etmiyordu. ******'ün bu denli dil ve tarih çalışmalarına gömülmesini anlayamayanlar, yadırgayanlar vardı. Lakin Gazi Paşa için, bazı şeylerin azlığı ya da yokluğu, o işin yapılması çalışmalarını durdurmadı, sonuçta durduramamıştır da..

    Sovyetler Birliği, Mustafa Kemal Paşa'nın yoğun bir Türkolog trafiği yaratmasını, Orta Asya Tarihi üzerinde çalışmasını ve Türkçe'yi , Asya Türkleri'nin kullanabileceği biçime sokmasını dikkatle ve tedirginlikle izliyorlardı. Bu sebeble Sovyetler Birliği, bu ilişki ayaklarından birini yok etmek için yani Türkiye Cumhuriyeti ile yazışmaları engellemek için, kullanılan Arap harflerini yasaklamış, fakat Sovyetler Birliği yönetiminin milliyetçi davrandığını gizlemek, göstermemek için Kirl harfleri ile değil, Latin harfleri ile okuyup yazmayı kanunlaştırmıştı.

    Oysa M. Kemal Paşa, "Türkiyat Enstitüsü" nü kurmuş, Sovyetler Birliği'ni Türk ve yabancı Türkologların yağmuruna tutmuş, öte yandan da Türkiye'de basılan kitap ve gazeteleri bu giden, gelenlerin aracılığı ve posta ile göndererek ortak kültür hazırlığına girişmişti. Ama Sovyetler Birliği'nin, Latin harfleri ile okuyup- yazmayı zorunlu hale koyması, bu köprüleri yıkıyordu. Oysa dilde birlik kurulmadıkça, birliktelikten nasıl bahsedilebilirdi.

    İki yıl beklendi.. Durumda herhangi bir değişiklik olmayınca ******, Türkiye'nin Latin harfleri ile okuyup yazması fikrini ortaya attı. Orta Asya Türkleri ile bağların kopmaması gerekiyordu. Büyük bir hızla 1928 Harf İnkılabı gerçekleştirildi. Böylece Türkiye, Latin harflerini benimsedi. Bu yeni gelişme, Sovyetler Birliği'nin gözünden kaçmamıştı. Aslında bekledikleri bir durumdu. ****** Türkiyesi, Azerbaycan ve Türkistan Türkleri ile dirsek temasını yitirmek niyetinde değildi. Ama Sovyetler Birliği de bu dirsek temasından kuşkulanıyordu.

    Sovyetler Birliği'nde büyük bir gizlilik içinde, 1929 yılında "Bütün Sovyetler Birliği vatandaşları arasında yalnız Kiril harflerinin kullanılacağı" yasası çıkarıldı ve yeniden Türkiye'nin kurduğu köprüleri dinamitlediler. Artık Türkiye'nin "bu konuda" yapacak bir şeyi yoktu. Sovyetler Birliği'nin bu tür uygulamaları II. Dünya Savaşı yıllarında bile sürdü.

    ******, Türk dilinin yabancı kelimelerden arınmasını bilimsel kararlara bağlayacak "Türk Dili Kurultayı" çalışmalarını her şeyin üstünde tutuyordu. Dünyayı şaşkına çevirecek, 'Büyük Türk Devletleri Birliği' nin temel taşları, işte bu kurultay çalışmaları idi. Bilimsel terimlere bile Türkçe karşılıklar bulunmuştur. ****** bu konuda şöyle diyor: "Batı dillerinden hiçbirinden aşağı olmamak üzere, onlardaki kavramları anlatacak keskinliği, açıklığı haiz Türk bilim dili terimleri tespit edilecektir." Öyle de olmuştur; ****** bizzat kendisi bu dava uğruna çalışmış, bugün askerlikte olsun, matematikte olsun kullandığımız bir çok terimleri Türkçe'nin derinliklerinden çıkarıp bize armağan etmiştir. 1938'de vefatından az bir zaman önce, "Türlü bilimlere ait Türkçe terimler tespit edilmiş, bu surette dilimiz yabancı dillerin tesirinden kurtulma yolunda esaslı adımını atmıştır. Bu yıl okullarımızda tedrisatın Türkçe terimlerle yazılmış kitaplarla başlamış olmasını kültür hayatımız için mühim bir hadise olarak kaydetmek isterim." diyerek, bu konuda büyük bir ilerleme kaydedildiğini belirtmiştir.

    26 Eylül 1933'de ******'ün isteği ile bütün yurt sathında "Dil Bayramı" kutlanmıştır. Yalnız, Türk dilinin temizlenmesini değil, eş anlam sözcüklerle dilin zenginleştirilmesi de gözleniyordu. ******'e göre, dilin kaynağı millet idi, araştırmalar da milletten beslenmeliydi.

    ******, hem dilin zenginleşmesine, eş anlam sözcüklerle sanat ve bilim dili olacak köklere kavuşmasına önem veriyor; hem bunları işleyip bilimsel yapıyı oluşturacak kuruluşları kazandırmaya çalışıyordu. İstanbul Üniversitesi'ne bağlı bir "Dil Okulu" açılması, halkevlerinde "Edebiyat ve Türk Dili Kolları" kurularak köylere kadar uzanan araştırma ve soruşturmalarla yeni sözcüklerin taranması, hep bu hedef doğrultusunda alınmış kararlar sonucu yapılmış çalışmalardır.

    ******, bu çalışmaları büyük bir ilgiyle takip ediyordu. Her sabah, Türkiyat Enstitüsü'nün günlük çalışma raporlarına gözatıyor, Sovyetler Birliği'nin Türk Dünyası ile ilgili haberlerini (varsa) inceleyip değerlendiriyordu. TBMM kararı ile yapılmasına başlanılan Dil ve Tarih-Coğrafya fakültesinin inşaat aşamalarını izliyordu.

    Dil ve Tarih-Coğrafya Fakültesi... Böyle bir kuruluş, öğretim dünyasında yoktu. Tarih ve coğrafya fakültesi vardı. Dil fakülteleri de vardı. Fakat, hem dil, hem tarih-coğrafyanın bir fakültede birleşmesinin tek örneği Ankara'da idi. Çünkü ******, Asya'daki Türklerin hem tarihini, hem coğrafyasını, hem dilini çok iyi öğrenmiş bir neslin yetişmesini istemekteydi.

    Bayar'ın başbakanlığı döneminde dil ve tarih çalışmaları aksamadan sürdü. Özellikle ******, yoğun bir biçimde dil ve tarih üzerindeki bütün çalışmaları izliyordu. Kendisi bu tür çalışmalardan dolayı yorgun düşse de, çevresine bu yorgunluğunu belli etmemeye çalışıyordu.

    2 Ağustos 1936 tarihinde üçüncü Dil Kurultayı'nı açtı. Yaptığı konuşmada: "Konuk dil bilginlerinin, Türk dil bilginleri ile birlikte çalışmalarından, dil bilimin şimdiye dek çözemediği bir çok güçlükleri aşacağına, bu çalışmaların bir çok gerçeklerin günışığına çıkmasını sağlayacağına güvenim tamdır" diyordu. Günlerce süren kurultayın en sağlam izleyicisi, ******'tü.. Genel Kurul çalışmalarını izliyor, komisyonlardaki çalışmalara katılıyor, fikirlerini söylüyor. Hedefin yalnız Anadolu Türkleri'nin değil, bütün Türklerin ortak dilini yaratmak olduğunu durmadan tekrarlıyordu.

    1936 yılının 19 Ekiminde Türk Dil Kurumu'na gitti ve uzmanlarla 6 saat süren bir çalışma yaptı. Bu, o kadar uzun ve sürekli çalışma idi ki, uzmanların takatı tükendi. Bunu görünce ******: "Yorulduğunuz anlaşılıyor. Benim bazı işlerim olmasa, sizinle kalıp çalışmaları birlikte sürdürmek isterdim. Başka bir fırsatta, bu çalışmaları yine birlikte yaparız, demişti.

    Hayatı elvermedi, bir daha buluşup, "Türk dilindeki yabancı sözcüklerin yerine Türkçelerinin konması çalışmalarına katılamadı.. Vefatından önce de Ankara'da iken son ziyaret ettiği yer ise, inşaat bitene kadar çalışmalarına 'Evkaf Apartımanı'nda başlayan Dil-Tarih-Coğrafya Fakültesi olmuştu. Çalışmalar hakkında bilgi almış, inşaat halinde olan fakülte binasını görmüş, yetkililerle görüşmüştü.



    ***

    ******; son nefesine kadar bilfiil milletin için, milletin geleceği için çalışmış, eşi benzeri olmayan büyük bir lider.. O'nu o kadar özlüyoruz ki, kelimelerle anlatmak mümkün değil.. Aslında bu yazının başlığı 'Bir Millete Adanan Ömür' olacaktı. Lakin, dil konusuna ve ******'ün Türk dili konusundaki hassasiyetine ağırlık vermeyi düşündüğüm için bu başlığı kullanmadım. Bu yazıyı, küçük çaplı bu araştırmayı da dilimize yapılan saldırıların, horlamaların yoğunlaştığı bir dönemde bazı şeylerin daha iyi anlaşılmasını istediğim için toparladım. Keşke daha detaylı bir araştırma olsa idi, ****** için ne yapılsa az gelir.

    Bir kere daha anladık ki; herkes ****** değil, herkes ****** olamıyor. ****** için hayati önem taşıyan değerlerin, çalışmaların ******'ün ölümünden hemen sonra ismini bile anmak istemediğim kişiler tarafından durdurulmasını, hızla değiştirilmesini, Türk dili yerine-Türk tarihi yerine Latin dilinin-kültürünün okullarda genç beyinlere sunulmasını hiç bir zaman unutmayacağız.

    Herkes ****** olamıyor!

    ******, Türk dil ve tarih konusundaki çalışmalarına hastalığına rağmen, ölüme meydan okurcasına, çevresini hayrete düşüren bir güçle devam etmişti. Yorgundu ama, çevresine hiç bir şekilde yorgunluğunu belli etmiyordu. Bir millet sevilirse eğer, işte böyle sevilmeli.. ******, bu milleti çok seviyordu. Milletinin sevgisi gönlünde hayata gözlerini yumdu. Sevgisi karşılıksız değildi; milleti de bu şerefli evladını bağrına basmıştı.. Gözyaşları sel oldu o gidince ebediyete, ama eceldi işte..

    ****** ölmedi, bütün zorluklara direnip yaşatacağız O'nu..
    Mujax
    Mujax
    Site Admini
    Site Admini

    Kadın
    Mesaj Sayısı : 566
    Doğum tarihi : 09/01/91
    Yaş : 33
    Nerden : DipLerdEn
    İsminiz ? : Tuğçe
    Takım : Atatürk'ün Türk Diline Verdiği Önem Gs1010
    Karalama Defteri : ı$ıklar sönük.
    ben neyin nöbetindeyim.
    rüzgar bile kesti öfkesini.
    ßen neyin isyanındayım ki
    hala...
    Etkinlik : Sitemizin en çalışkan üyesi : Mujax
    Vizyon : RockVizyon.com Bağımlılık Yapar
    Sitedeki Ün : 16
    Puan : 1660
    Kayıt tarihi : 01/09/09

    Sayfa başına dön Aşağa gitmek

    Sayfa başına dön

    - Similar topics

     
    Bu forumun müsaadesi var:
    Bu forumdaki mesajlara cevap veremezsiniz